top of page

BİPOLAR BOZUKLUK İLAÇSIZ TEDAVİSİ

Bipolar Bozukluk Psikolog, Psikoterapist
Bipolar Bozukluk, tamemen psikolojik kökenli kişinin ağır depresif duyguları bilinçdışında tutabilmek için manik savunmalarla örtülü bir hastalıktır. Çocukluk hatta bebeklik döneminde anneyle çocuğun ayrılığına, annenin onu duygusal reddedişine dair depresif pozisyonun reddedilmesiyle örüntü hayatı boyunca reddeder. Manik Depresif kişinin ilk manik atak yaşamısıyla bazen direk bazende depresyon tanısının dönüşümüyle Bipolar Bozukluk tanısı alır. Manik dönem aslında depresif duygulanımlarla başa çıkabilmek için bilinçdışının reddedilmesinin yansımadır. Bipolar Bozukluğa sahip kişinin altta yatan temel duygusu depresyon, bu depresiflikle kişinin başa çıkabilmek için ego savunması mani dönemidir.
Bipolar Bozukluk İlaçsız Kesin Çözümünde randevu almak için tıklayın

Bipolar Bozukluk, Mani (duygulanımda yükselme) ile depresyon (çökkün duygulanım) arasında geçişleri barındıran 2 dönem arasında eşik altı belirtiler ile devam eden duygu durum bozukluğudur. Kişi ilk tanısını kaç yaşında olursa olsun iç dünyasında ayrılık, bırakılma, terk edilme hissine temas eden bir yaşam olayı ile ortaya çıkar.  Söz konusu dönemler arasında eşik altı belirtilerin ya da tamamen iyilik halinin bulunduğu, mevsim geçişlerinin özellikle sonbahara giriş ve bahar aylarında duygudurum geçişleri yaşanır. Bipolar Bozukluk mutlaka ilaç ve psikoterapinin entegre gitmesi gereken bir hastalıktır. Bipolar Bozukluktan kurtulanlar, aynı bir şeker hastası insülin iğnesini düzenli vurduğundaki gibi ilaçlarını kullanması gerektiğini ama yeterli gelmediğini bilir. Mani dönemi, depresif duygulanımla ruhsallığın başa çıkma biçimidir. Kişinin ruhsallığındaki kayıp ve bitiş duygusu çalışılır. Bipolar Hastalar ilk ataklarını genellikle ruhsal açıdan duygusal bir yatırım yaptığı kayıptan sonra yaşar. Bu sevilen birinin kaybı ya da sevilen birşeyin bitişi olur. Bu bir kişi olabildiği gibi, sağlığın kaybı, ortam ve çevrenin bitişi gibi tetikleyici bir durumdur.

Bipolar Bozukluğu depresif hisleri -10 ile başlayan ortasında 0 olan ve manik hisleri +10 ile biten bir cetvel hayal ederek anlaşılabilir. Bu cetvel duyguları her insan için duygu durumunu temsil etmektedir. 0' dan -10'a yaklaştıkça depresyonun artışını, 0'dan +10'a yaklaştıkça ise mani yani duyguların yükselmesi olarak anlaşılır. Herkes günlük hayatındak yaşananların hisssettirdikleriyle ruhsal enerjisinde artış veya azalış duygularını deneyimler. Bu durumlar karşısında - ve + çizgisinde 0 noktasına yakın bir şekilde hareket etmektedir. Hiç kimsenin duyguları her zaman stabil ve nötr bir şekilde 0'da kalmaz. Ancak tam olarak hiçbir zaman -10 ya da + 10'a çıkacak kadar da yükselmez. Bipolar Bozukluk Hastaları ilk girdiği depresyon ya da mani atağında -10'ları veya +10'ları deneyimlerken, çevresindeki insanlar içinde bu durum garipsenir.

Bipolar Bozukluk genellikle depresif hislerin yoğunluğuyla başlar ama kişi bilinçdışında kendisini korumak için bir reddediş halindedir. Bu hisler zamanla depresiflik dediğimizde aklınıza gelen tüm hislerin çok güçlü bir şekilde tam tersine dönmesiyle devam etmektedir. Başlarda aslında bu manik atak dönemi anlaşılmasa da içerideki depresif duygular ne kadar reddedilmeye çalışıldıkça mani şişer ve benlik büyür. Bu bazen enerji artışı bazen sinirlilik ve öfke artışı ile görülse de belirtiler ne olursa olsun bipolar bozukluğa sahip kişide duygular yüksekten yaşanmaya başlar.

Bipolar Bozukluk belirtileri, kişinin -10 ve +10 cetvelinde çökkün ve mutsuz duyguların içerisindeki depresyon döneminde -10'lara çok yaklaştığı yani intihar etme potansiyeli varlığı, yüksek ve aşırı coşkulu mani dönemi ile +10'lara çok yaklaştığı riskli davranışlar, para harcama, evden kaçma, aşık olma gibi duygu durumunun çok yükseldiği dönemleri işaret etmektedir. Peki ya Mani ve Depresyon dönemi tam olarak nedir?

Mani Dönemi Belirtileri

Mani Dönemi, duygulanımda aşırı yükselme demektir. Bu yükselme coşku, heyecan barındıran duygulara ait olabildiği gibi öfke, asabiyet, saldırganlık gibi duyguların yükselmesini de kapsar. Manik atak için, aşağıdaki belirti ve bulguların en az 1 haftadır devam ediyor olması ve hastanın toplumsal, mesleki ve/veya sosyal işlevselliğini belirgin düzeyde etkilemiş olması gerekir:

  • Abartılı şekilde yükselmiş olan benlik saygısı

  • Uyku ihtiyacında ciddi oranda azalma

  • Olağan dışı ve sürekli kabarmış, taşkın ya da çabuk kızan duygu durum

  • Basınçlı konuşma ve konuşkanlığın fazlasıyla artması

  • Fikir uçuşmaları, düşüncelerin sanki kendi içerisinde yarışıyormuşçasına art arda gelmesi

  • Dikkatin konu dışı ya da önemsiz uyaranlara kolay şekilde çekilerek dağılabilmesi.

  • Amaca yönelik etkinlikte artma (toplumsal yönden, işte ya da okulda vs.)

  • Libido artışı

  • Kötü sonuçlar doğurma olasılığı yüksek, zevk veren etkinliklere aşırı katılma (örneğin; elindeki bütün parayı alışverişte harcama, düşüncesizce cinsel ilişkiye girme, aptalca iş yatırımları yapma)

İşlevsellik ve duygu durum bozukluğundaki değişiklik, dışarıdan başka kişiler tarafından da gözlenebilir seviyededir.

           

Bu belirtiler, genel bir tıbbi durumun ya da bir madde kullanımının fizyolojik etkilerine doğrudan bağlı değildir.

Depresyon Dönemi Belirtileri

Depresyon dönemi kişinin duygulanımın çökkün olduğu en sık, isteksizlik, keyif alamama, ölüm düşünceleri ile eğer doğru şekilde tedavi ve psikoterapi görülmezse intihar etme davranışının sıkça görüldüğü bu nedenle de tehlike arz eden bir dönemdir.

İki haftalık bir süreç esnasında, daha önceki işlevsellik seviyesinde bir değişiklik olması ile beraber aşağıdaki belirtilerden 5 (veya daha çoğunun) bulunması; belirtilerden en az 1'inin ya ilgi kaybı ya artık zevk alamama ya da depresif duygu durum olması gerekmektedir:

  • Hastanın, kendisini boşlukta ya da üzgün hissetmesi gibi bir durumu ya kendisinin bildirmesi ya da etrafındaki kişilerin gözlemlemesi ile belirli, yaklaşık gün boyu süren ve hemen her gün yaşanan depresif duygudurum.4

  • Yaklaşık olarak gün boyu süren ve hemen her gün yaşanan, bütün etkinliklere karşı veya bu etkinliklerin büyük kısmına karşı ilgide belirgin bir azalma veya bunlardan artık eskisi kadar zevk alamıyor olma (hastanın ya kendisinin bildirmesi ya da etrafındaki kişiler tarafından gözlemleniyor olmasıyla belirlendiği üzere).

  • Diyette değilken önemli oranda kilo kaybetme veya kilo almanın görülmesi ya da iştahın hemen her gün artmış veya azalmış olması.

  • Hemen her gün, aşırı uyku ya da uykusuzluk olması.

  • Hemen her gün, retardasyon ya da psikomotor ajitasyonun olması.

  • Hemen her gün, bitkinlik, yorgunluk veya enerji kaybının olması.

  • Hemen her gün, uygun olmayan ya da aşırı suçluluk ve değersizlik duygusunun olması.

  • Hemen her gün, düşünceleri belirli bir konuda odaklama ya da genel olarak düşünme yetisinde azalma veya kararsızlık.

  • Tekrarlayan ölüm düşünceleri ve özgül bir tasarı kurulmadan tekrarlayan intihar düşünceleri, intihar girişimi veya intihar için bir tasarının olması.

Bu belirtiler mesleki, toplumsal alanlarda veya önemli diğer bir işlevsellik alanlarında bozulmaya ya da ve genel bir tıbbi durumun ya da bir madde kullanımının fizyolojik etkilerine doğrudan bağlı değildir.

Mevsimsel Bipolar bozukluğun nörolojik ya da beyin ile ilgili hiçbir ilgisi yoktur. Her mevsimin başlangıç ve bitişi gibi sonbahrın gelişiyle yaz, ilkbaharın gelişiyle kış bitmektedir. Mevsimin Bipolar Hastalığın mani ve depresyonu tetikleyen ruhsal düzeyde temsili de budur: Biten ve son bulan durumlar, nesneler, ayrılıklar. Bipolar Hastalığa sahip kişinin bilinçdışı düzeyinde mevsimler, terapide çalışılması gereken nokta olan sevilen nesnenin kaybı ve ayrılığına dair duyguları yeniden canlandırır. Bu nedenle de yazın bitişi ve sonbaharın başlangıcı depresyon dönemini, kışın bitimi ve ilkbaharın gelişi ise maniyi tetikler.

Psikoterapi ile manik depresif duyguların altında yatan bilinçdışı sevilen nesnenin kaybının anlamı Psikanalitik Terapi ile çalışıldığında tedavi mümkündür. Sevilen ilk nesnenin ruhsallığında kaybı ve inkarına ait olan depresif duygular ve melankolik hal, süreç içerisinde bu nesnenin kaybının kişinin bilinçdışında inkarı yani manik savunmaların altında yatan duygular Psikanalitik yönelimli bir terapi ile çalışılmalıdır.

Bipolar Bozukluğun tekrarlayıcı ve kronik yapısı, psikoterapi ve ilaç tedavisini  sürekliliğini gerektirmektedir. İlaç tedavisi gerekli ama tek başına yetersizdir. Bipolar hastalarına müjde niteliğinde terapi ve ilaçlarında düzen sağlar ve 3-5 yıl arasında atak geçirmezse bu çok iyidir.

İlaç tedavisi ise sıklıkla kişinin Bipolar Bozukluğu olduğunun anlaşılması, alınan bir depresyon tanısı ile geçen döneminden sonra bir Mani atağı ile belirleyici olmaktadır. Doğru ve düzenli bir ilaç tedavisi süreci önemlidir.​ İlaç tedavisinde depresif dönemlerde antidepresan kişiyi toparlayacağından, maniye girmeyi tetikleyebilmektedir. Bu nedenle de Bipolar Bozukluk tedavisinde  duygu durum düzenleyicileri ve/veya antipsikotik ilaçlar etkindir.

Bu iki tedavi yönteminin kombine gitmesi gerekirken, Bipolar kişinin hayatını ise hastalığını tetiklememeye yönelik yaşam tarzı benimsemesi çok önemlidir. Bu sayede kişinin yeni bir atak gelişinin süresini ileriye atabilir ya da engellenebilir. Bu kişiler,​

  • İlaçlarını kesinlikle kesmemeli, düzenli kullanmalı.

  • Depresif dönemde hep uyumak, mani de ise uyanık kalmak isterler. Bipolar kişilerin aslında yapması gereken güneşle birlikte uyanıp hava karardığında çok geç saatlere kalmadan yatmaları ile düzenli bir uyku sistemi oluşturmalı.

  • Mesleği dışında hobiler edinmeli (hobiler duygu düzenleme ve regüle etme de çok faydalıdır. Örneğin, mani dönemindeki biri hobileri sayesinde enerjilerini sağlıklı bir şekilde boşaltabilir, depresif dönemdeyse kendisini aktif tutacak bir uğraş içerişinde olur)

  • Stres yönetme becerilerini öğrenmeli.

  • Düzenli bir spor uğraşında olmalı (yürüyüş, yoga vs.)

  • Alkol, sigara, kahve, çay, uyuşturucu gibi uyarıcılar kullanmamalı.

  • Çok uyaranlı konser salonu, gece kulübü gibi yerlerde bulunmamalı (maniyi besler) ancak tamamen sosyal anlamda da izole olmamalı. (depresyonu besler)

bottom of page