Panik Atak Yaşayanlar Ne Anlatıyor

Panik atak geçiren kişiler terapiye genellikle şu sözlerle gelir:

“Kalbim duracak sandım.”

“Sanki öleceğim, deliriyorum zannettim.”

“Kimse anlamıyor, ben her gün yaşıyorum bunu.”

“Hastaneye gidiyorum, ‘hiçbir şeyin yok’ deyip gönderiyorlar.”

Bu yazı, panik atağı gerçekten yaşayan kişilerin ifadelerini, deneyimlerini ve bu yaşantının altında yatan anlamı psikanalitik bir bakışla ele alır.

Eğer sen de benzer cümleleri kuruyorsan, yalnız değilsin. Ve daha da önemlisi: Bu duyguların bir nedeni var.

Panik Atak Yaşayanlar İlk Krizi Nasıl Yorumluyor

Danışanların panik atağı tarif ederken kullandıkları ilk kelimeler genelde “birdenbire oldu” şeklindedir. En sık karşılaşılan anlatılar şunlardır:

• “Aniden nefesim daraldı, sanki kalbim duracak gibi oldu.”

• “Ellerim titredi, başım döndü. Kendimi kontrol edemez hale geldim.”

• “Ambulans çağırdım ama hiçbir şey çıkmadı.”

Bu açıklamalar sadece fiziksel belirtilere değil, aynı zamanda anlam verememenin ve çaresizliğin de altını çizer. Panik atak, bedensel gibi görünse de duygusal bir çöküntünün dışavurumudur.

Her Gün Panik Atak Yaşıyorum Diyenler Ne Hissediyor

“Her gün panik atak geçiriyorum” diyen kişilerin deneyimleri çoğu zaman ortak temalar içerir:

• “Sabah kalkar kalkmaz içimde bir sıkıntı başlıyor. Gün içinde kriz geleceğinden emin gibiyim.”

• “Bir şey yokken bile panik oluyorum, sanki sürekli bir tehdit varmış gibi.”

• “Vücudumda garip şeyler oluyor, ama doktorlar fiziksel olarak hiçbir şey bulamıyor.”

Bu ifadeler, sürekli bir tetikte olma hali, kontrol kaybı korkusu ve anlaşılamama duygusunu taşır.

Psikanalitik olarak bu durum, kişinin iç dünyasında çözümlenmemiş bir duygusal çatışmanın tekrar tekrar sahnelenmesi olarak değerlendirilebilir.

Panik Atak Yaşayanlar Gerçek İfadeleriyle Ne Anlatıyor

Panik atak yaşayan birçok kişi duygularını şu cümlelerle ifade ediyor:

“İki yıl boyunca her gün panik atak yaşadım. Artık geçeceğine inanmıyordum.”

“Birden kalbim hızlı atmaya başlıyor, midem bulanıyor, beynim karışıyor. O an ne yapacağımı bilemiyorum.”

“Dışarıda yürürken oldu. Birden bacaklarım titremeye başladı. Herkes bana bakıyor zannettim.”

“Krizin geçmesiyle birlikte aşırı bir yorgunluk geliyor. Sanki dayak yemiş gibi oluyorum.”

Bu deneyimlerin ortak noktası, bedensel çöküşle gelen bir duygusal yalnızlık. Kişi, kimsenin onu anlayamadığı, tarif edemediği bir hal içinde kalakalır.

Ve bu yalnızlık, çoğu zaman erken dönem ilişkisel yaralardan beslenen bir histir.

Panik Atak Yaşayanlar Ne Yapmalı

Panik atak anında çoğu yerde önerilen bazı “anlık çözümler” vardır:

• Nefes egzersizleri (4 saniye al – 8 saniye ver)

• Soğuk su içmek, yüzünü yıkamak

• Dikkatini başka bir şeye vermek

• Bedenini yere sabitlemek

Ancak bu yöntemler yalnızca o anı atlatmak için geçici bir destek olabilir.

Unutma:

Panik atağı kalıcı olarak çözmek, onun neden orada olduğunu anlamakla mümkündür.

Bu nedenle panik atağı “geçirmeye çalışmak” yerine, ne demeye çalıştığını psikanalitik psikoterapi ile duymak gerekir.

Psikanalitik Psikoterapi Panik Atak Yaşayanların Sıkıntılarını Çözer Mi

Panik atak, genellikle kişinin kendini duymadığı, duygularını bastırdığı, kontrolü elden bırakmaktan korktuğu dönemlerde ortaya çıkar. Kişi çoğunlukla bu duyguları daha önce birileriyle yaşadığı ilişkilerde de bastırmıştır.

Psikanalitik terapi, bu bastırılmış duyguları anlamlandırmak, ilişkisel geçmişteki izlerini fark etmek ve bugünle bağ kurmak için çalışır.

“Panik atak bir düşman değil; bastırdığın, konuşmayan ama bağıran bir parçandır.”

Psikanalitik terapi bu parçayı susturmaz, konuşturur. Ve kişi, zamanla hem kendini hem atağını duymayı öğrenir.

Panik atakla ilgili daha fazla bilgi almak ve psikanalitik terapi sürecini detaylıca öğrenmek için şu yazımı okuyabilirsiniz:

👉 Panik Atak Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?